Kapalı burun estetiği felsefesini anlamanız için burnun anatomisi hakkında bazı temel noktaları bilmeniz gerekir. Burnumuz; kemik ve kıkırdaklardan oluşan bir iskelet yapısı ve deri altı dokuları içeren yumuşak dokulardan oluşmaktadır.
Burun estetiği yapılmaya başlanılan ilk dönemlerden itibaren cerrahlar büyük oranda kemik ve kıkırdak yapıları şekillendirmekle ilgilendiler. Ancak günümüzde yapılan çalışmalar burnun kemik ve kıkırdaktan oluşan iskelet yapısının yanında yumuşak dokuların da önemli olduğunu açıkça ortaya koydu.
Burnun yumuşak doku sisteminin en önemli parçalarından biri PİTANGUY bağ sistemidir. Bu bağ sistemi burun sırtı boyunca burun derisi altında ilerler, burun ucundan geçerek dudak bölgesinde burun köküne tutunur. Pitanguy bağı elastik bir yapıdadır. Burun ucu hareketlerinde ve pozisyonunda önemli bir yeri olan bu bağ aynı zamanda dudak kası ve burun ucunu aşağı çeken kasla da yakın ilişki içerisindedir.
Açık burun estetiği sırasında zarar gören bu bağ kapalı burun estetiği sırasında korunur. Bu bağın korunmasının estetik ve dinamik sonuçlar üzerinde olumlu etkileri vardır.
Pitanguy bağı ve etrafındaki yumuşak dokular korunduğu için, burun estetiği sonrası birçok hastadan duyduğumuz donuk burun ucu problemini kapalı teknik ile engellemek mümkündür. Kapalı teknik sayesinde daha dinamik ve rahat hareket eden burun uçları elde ederiz.
Kapalı burun estetiğinin önemli avantajlarından biri de dışardan görünen bir izin oluşmamasıdır. Günümüzde hastalar geçirdikleri estetik operasyonlara ait izlerin dışarıdan bakıldığında görünür olmasını tercih etmiyorlar. Açık burun estetiği sırasında burun delikleri arasındaki cillte bir kesi yapılır ve burnun iskelet yapısına bu şekilde ulaşılır. Kapalı burun estetiği sırasında ise bu bölgede herhangi bir kesi yapılmaz. Ameliyat tamamen burun delikleri içerisinden yapılır. Kapalı teknik tecrübe gerektirir, deneyimli cerrahlar tarafından güvenle uygulanır.